FORD KA MACERASI BAŞLADI KASIM 2020




Nereden ve nasıl başlamam gerektiği hakkında an itibariyle bir fikrim yok, fakat güzel bir yazı olacağına dair inancım çok kuvvetli. 

Bu yazının öznesi Ford KA nam-ı diğer harika çocuk. 

Bizim evlat sevgimiz ezelden beridir mevcut bilmeyenler için yinelemekte fayda görüyorum daha önce colt cz3 / xsara vtr / twingo / 106 gibi coupe araçlar yanında bir de evlat sınıfına en tepeden giren Peugeot 607 sahibi oldum.

O yüzden bu harika çocuk KA bizim son evladımız olacak, çünkü araba bayan KÖROĞLU adına kayıtlı, çok çok çok beğenerek ve isteyerek  sahip olmak istedi ve netice de artık bir harika çocuğu var :) 

Arabanın hanemize hayırlı olma süreci biraz fantastik ve güzel. Kısaca bahsetmem gerekir diye düşünüyorum zira yazarken bile o heyecanı hala hissediyorum.

Bayan KÖROĞLU KA'yı gördüğü günden beri başka hangi arabayı göstersem yok olmaz dedi, KA alınacağı netleşince   başladık aramaya taramaya, ülkedeki araç fiyatları son dönemde her şeyden hızlı artmaya başladığı için elimizi biraz çabuk tutmak gerekiyordu. Bu arada finansman işini ayarlamış olunca birazdan aşağıda görecek olduğunuz aracın sahibi ile sahibinden sitesi üzerinden iletişime geçtim. 

Yazıştık ettik  tamam dedim alıyorum arabayı, ben alıyorum dedim arkadaş ama birisi bakmaya geliyordu dedi, dedim iptal et ben sana kapora göndereyim adını koyalım.  Kaporayı gönderdim  29 Ekim 2020 malum tatil 30'u için arkadaşla sözleştik. Ben tabi Bayan KÖROĞLU'nu hadi senenin son tatilini yaparız diye kandırdım ve Bodrum'a gitmeye ikna ettim. Çünkü araç bodrumda. 

Oteli ayarladım uçağı ayarlardım organizasyon tamam yani.  

30.10.2020 oldu sabah araç sahibinden bir mesaj geldi "uçağı kaçırdım"

16.10 da yanınızda olurum, yapı itibariyle son dk ya sıkışan şeyleri hiç sevmiyorum. 

Bu arada Bayan KÖROĞLU'nun haberi yok tabi olaydan Bodrum semalarında turluyoruz, motorsiklet kiraladık fıtı fıtı geziyoruz birlikte. 

Saat 16.00 oldu dedim dön bakalım otele doğru bir yere gidiyoruz :) 

Ben tabi heyecanla karışık gerginlikten öleceğim az kaldı. Neyse arkadaş geldi arabayı park ettik notere çıktık. 

Sırada işlem var bekliyoruz,  saat 17 civarı evrakları verdik  bilin bakalım ne oldu, aracın hgs geçiş ücreti varmış satış olmuyor. Satıcı arkadaş 5 dk ya geliyorum dedi gitti, geri geldi yatırdım dedi.

Tekrar noterdeki arkadaşa sorduk belli olmaz belki düşmez ödeme dedi, benim stres seviyem tabi pik yaptı o esnada.

Her şey tamam sırf   hgs yüzünden arabayı alamayacağız neredeyse.

Neyse işlem tamamlandı  eft yi yaptım saat 17.19 :)  

17.21 olsa eft yapamayacağız satışı da alamayacağız.
Böyle heyecanlı son dk lı bir satış sonrası araç ruhsatında artık bizim adımız yazıyordu.

Gelelim fotoğraflara, 

ilk poz,



Aracın sağ aynası kırıktı, sahibi aynayı almış ama kargonun aziziliği neticesinde ayna kendisine ulaşmamış. 

Arkadaş ile sözleştik ertesi gün birlikte kargoya gideceğiz diye ve ayrıldık. 

Sabah bizi  bizi küçük bir sürprizle karşıladı KA . Lastiğimizden çıkan 2 çivi ile güne başladık :) 

 

Aracı aldık otele döndük derken akşam olmuştu, o yüzden yıkayamamıştık. 

Lastik yapıldıktan sonra yıkama görünce hemen daldık içeri, 2-3 tur yıkadık cila falan varmış onu da yaptık ettik gözümüz bir güzel göründü. Eksik jant kapaklarımız hala üzüyor :(





























Tek bir gözümüz hafif katarakt şimdilik, ön sağ far ufak bir kazadan dolayı değiştirilmiş, diğeri eski olduğu için Antalya bodrum arası dolaşırken sıcaktan rengi solmuş. 





































Ah bir de jant kapaklarımız olsa ne kadar güzel olacak ama yok, üreten firmayı buldum aradım ettim ama nafile kapaklar stoklarında yok. 
Bakalım kendi çabamızla belki bir şeyler yapabiliriz, zaman gösterecek. 


Arabayı aldığımızda içi köpek tüyü ile doluydu, aldığımız arkadaş uçağı kaçırmasa temizletecekti ama onun da başına gelmeyen kalmadı biz de olsun o kadar biz hallederiz dedik :) 

Temizlendikten sonra daha bir güzel görünmeye başladı gözüme kerata.

A sınıfı bir araç için arka yaşam alanı aslında yabana atılacak cinsten değil, zaten bizimle bir daha bodrum-sakarya arası kadar uzun yol yapar mı bilmiyorum. 

Sürüş keyfinden bahsetmezsek olmaz burada, KA oldukça hafif bir alet, fabrika verisi 890 kg civarında.

Kalbindeki atarlı delikanlı da 1.3LT 8V 60 Hp kadar bir güç üretiyor, Tabi ki şuan o 60 beygirin en az 10 tanesi çiftliği terk edip bağımsızlıklarını ilan etmişlerdir. 

Kalan 50 bize yetiyor gerçekten. Ayrıca şaşırtıcı derecede güzel viraj dönen bir araba KA, direksiyon tepkileri insanda sürekli virajlı yollarda kullanma isteği uyandırıyor. 

Zaten düz yolda hızlı gitmektense virajlı yolda araba kullanmak bana hep keyif vermiştir.

Tabi zaman zaman bunun dozunu kaçırıp 1-2 defa farklı araçla spin atmış olsam da bu sevgi pek bitmiyor açıkçası. 


Aracın cam filmleri biraz koyu, ama ben beğendim. 

Gece sürüşlerinde geri manevralarda biraz zorluk yaşatıyor olsa da zaten ufacık tefecik olduğu için el çantası gibi park edebiliyorsunuz :) 




Evet kapı döşemeleri benim de kanayan yaram, kesinlikle ilk fırsatta değişecek, şuan araştırma aşamasındayım nasıl bir şey yapabilirim diye. 

Nakış dikiş işi gelmez elimden ama o vidalar oradan kalkmalı ve kalkacak :) 




Teyp çerçevemiz genel renge aykırı bir duruş sergilese de onu da zamanla bütünsellik oluşturacak şekilde boyayacağım. 



Ka nın sevmediğim kısmı bagaj halısı yok, oraya şimdilik evdeki bir örtüyü serdim, ileride koltuk sırtlıklarını ve zemini halıfleks kaplayacağım, çok daha güzel olacak eminim.





Ve cicilerimiz geldi :) Vites topuzu güneşten kavlamış kabarmış bi değişik olmuş önce onu değiştirdim. 

Siyah araç üzerinde ben turuncu rengi çok seviyorum o yüzden çamurluk sinyallerini turuncu aldım.


Cam fıskıyemiz çalışmıyordu onu da aldık, ama aracın üzerindekini onarınca bu yedek olarak raftaki yerini aldı.  

Pedallarımızın üzerinde çok da sevmediğim spor tarz pedallar var, ben beğenmiyorum onları söküp orj kauçuklarına döneceğiz. 

Hava ve polen filtremiz değişecek. 

Bagajımız beni bırak kalkmıyorum diyor, amortisörleri değiştirdim gayet güzel oldu şuan çok naif bir şekilde bizi selamlıyor kaldırdığımızda.

Koltuk yatırma kollarımız yoktu, onları da temin ettik ama takarken içine epoksi karışımı sürüp öyle takacağım ki tekrar çıkmasın / kırılmasın. 

Bu beyaz parça normalde binaların elektrik kablo birleşim yerlerinde kullanılan "buat" denilen parça. 
Ben bunu arka tampon çeki demiri kapağı olarak kullanmayı planlıyorum. 

Neden sorusunu soranlar için el cevap, kapak yok piyasada aradım ettim kimse satmıyor. 




Aracın içinden çıkan hava filtresi kendini yağ filtresi sanmaya başlayalı çok olmamış.

Filtre kazanını da temizledik, yağ buharını biriktiren hazne dolmuş buhar filtreye kaymış netice bu.


Eskisi yenisi pozu olmazsa olmaz tabi ki.


Filtre kazanının sağ alt köşesindeki kısım komple doluydu, o kısmı komple temizledim açıldı gayet iyi oldu. 

Filtre genel olarak kirli dursa da ilerleyen zamanda gerekli ilgiyi göstereceğim. 





































Tampon çeki demiri kapağını yuvarlak kesemedim, zımparası da zor oldu böyle olunca. 

O yüzden bunu döndürerek zımparalayacak hale getirdim. Parçanın arkasına bir somun yapıştırdım ve somuna da cırtlı tabla ucunu taktım. 


Netice şuan bu, bunu boyadım aslında ama fotoğrafı şuan yok, yerine taktığımda yeniden fotoğraflayacağım. 



Evet sevmediğim bir yer daha, kaputu ayakta tutan demir parça öyle sağda solda boş boş duruyordu.

2 tane kauçuk parça ile orijinal haline döndürdüm.




Ve kenarda diğer bir minnoş, katlanır bisikletimiz.


Böyle yukarıdan bakınca ne de şirin değil mi ? Ama dışı sizi içi beni yakar, söktükçe söktük altından neler çıktı. 





























Polen filtresini değiştirmek için kapağı açtım ve sürpriz, polen filtresi yok, nerede acaba ? 































Veeee, beni  yıkan görüntü,  su fıskıyesini tamir etmek için söktüğümde karşıma çıkan manzara :S

Bunu oldukça meşakkatli bir mesai süreci sonrasında onardım.



4 vida ile silecek mekanizması ve silecek su deposu yerinden çıkıyor.

Elektrik bağlantılarını vs sökmek gerekiyor ama çok zor değil. 





























Sökmüşken depoyu temizledim, silecek motorunu yağladım. 

Toplarken mekanizmayı yanlış açıyla takmışım, silecekler manasız hareketler yapıyordu, biraz uğraştırdı ama doğru açıyı bulup düzelttim. 





























Su fıskıyemizin eskimiş contası, bu conta yüzünden yukarıdaki alan çürümüştü işte. 































Sökmelere doyamadığımız arabamızın kalorifer motorunu da meraktan söktüm :) 

Ama iyi oldu temizledim, içerideki toz toprak yaprak ne varsa temizlendi.



Cam su depomuzu gri ile boyadım. 
Silecek motorunun açıkta kalan kısımlarını içine toz vs kaçasın diye elektrik bantı ile izole ettim. 


Su fıskıyesinin yeni olanı çalışmadı eski olanı tamir ettim ve yerine taktım. 






























Çürük olan alanın üzerini DAYSON vasıtası ile dolgu yaptım. 

Daha sonra bu dayson beni ikna etmediği için oraya sac parça kestim. 







Daha sonra elektrik işlerine giriştim. 

Kabloları izole ettim, ekleri düzelttim yarıklı spiral hortum ile korumaya aldım. 






































Elektrik işinin olmazsa olmazı makaron ve kablo yüsüğü.



Ekleri düzeltilen, koruma altına alınan ve bez bant ile sarılan bazı soketler.








































Silecek depomuzu yerine taktım, ama zemini yükselttiği için sac parça fıskıye motorunun contası su kaçırdı. 

Bu alanı 2-3 defa daha söktüm bu yüzden şuan sorunsuz şekilde çalışıyor. 
 



Tesisatta bu şekilde açıkta ya da ek görmüş çok kablo vardı, ulaşabildiğim hepsini temizledim yeniden sardım. 





























Soketin altındaki bağlantı ustalıkta nirvana yapan bir arkadaşımızın güzide işçiliğini yansıtıyor. 

Düzelttim elbette.




Külbütör kapak contasını satın almıştım, külbütör kapağını boyamak için söktüm. 

Kapağın için oldukça kurum bağlamış gibiydi güzel bir temizlik ile iyi duruma getirdim.  

Sağ taraf hiç dokunulmamış hali.


biraz temizledim farkı görmek için foto çektim.




























Temizlikte sona yaklaşırken.


Motorumuz endura, aslında alt kısmı (blok) anadol ile aynı, üst kapak ve elektronik ateşleme sistemi ile donatılmış 1.3 lt hacminde 60 hpbir miniminminnoş.

Kapağın ilk hali,




























Zımpara yaptım, yazıları çıkardım. 



Daha iyi gri ton yakalamak için astar niyetine altına mat siyah boya attım.


İlk kat tozlama gri boya































Final, son gri miz güzel oldu. 
































Yapmışken tam olsun dedim kapağı sıkan pul ve cıvataları tel fırça ile polisaj yaptım. 




Silecek kolları bu haldeydi,  söktüm mat siyaha boyadım. 


Boyanmış sileceklerimiz. 





































Hava filtre kutu içi hava sıcaklığı ve maf sensörüne giden kabloları da yeniledim. 





Kablolardaki ekler gerçekten çok kötüydü hepsini düzelttim. 










Düzelmiş izole edilmiş soketlerimiz. 





Cam önünde silecek altında kalan ızgaralar da kırık ve deforme olmuş durumdaydı.





































Aşağıdaki malzeme ile kırık kısımlara dolgu yaptım. 

































Pullar ile vida yerlerini düzelttim. Bunlar sonra kırıldı, etrafını epoksi reçine ile kapladım, daha sağlam oldu. 
 

Araç dışından bakınca bu şekilde görünüyor. 
Boya öncesi.


Dolgu yaptıktan sonra üstüne macun çektim. 




Yıkadım zımparalarını yaptım. 


Bu arada siyaha boyadığım buat kapağından imal arka çeki demiri kapağını da dayson ile monte ettim. 

Sökmüşken boğaz kelebeğini de dışarı aldım.  




Kapağımız boyandı çok da güzel oldu. Yerinde bir foto bağlantı öncesi. 


Aracın orj motorcraft bujilerini de aldım, bunları yaparken onları da değiştirdim. 



Akümüzü de temizledim haliyle. 


Kapağımız artık olması gerektiği yerde.


Yağ kapağını kırmızı yaptım ama boya o kadar kötüymüş ki, aktı saçma sapan bir hal aldı. 




Soldakiler yeni bujiler, sağdakiler araç üzerinde çıkanlar. 
2. takım şeffaf sinyalli farlarımız techturkey'den Orhan abi spornsorluğunda elimize ulaştı. Bunlara vakit ayırmak ve yerine takmak oldukça uzun sürdü. Arada çok iş ekstra yaptım çünkü, ve tabiki mekanik ve elektrik her zaman önceliğimiz. 




























APP olarak basılan plakalarımız.



Plakalıklarımız geldi,  D&N&K Duru&Nalan&Kaan (babişler sonda :)) 


Bu da kalite onayı veren Pamuk hanım :)


Plakalarımız göründüğü gibi çoook kötü durumda onları da app olarak mühürlü şekilde  sipariş ettim. 


Plaka lambalarımız çalışmıyordu, camları sararmış falan bir kötü bir görüntüsü vardı. Onları da beyaz led ile revize ettim.  Şimdilik beyaz ama gün ışığı olarak değiştireceğim bunları daha sonra. 




































Bayan Köroğlu'nun hasretle beklediği kısma geldik :) Pembiş kulaklı arabamızın pembiş aynaları.

Aynaları komple söktüm, ki zaten sökmek çok basit. 


Önce zımpara sonra plastik astar yaptım. Kurumaya bıraktım.


Plastik astar sonrası.


Cam önü ızgaraya da plastik astar yaptım. 

Veee aynalarımız artık pembiş. Bundan sonra arabamızın adı da pembiş kulak olarak kaldı. 


Izgaralarımız da güzel oldu, keşke aynı açıdan önceki halini de çekseydim. Fark muazzam.






Uzun soluklu bir sökme işlemi daha başlıyor bu fotoğraf ile. Ka malum a to b aracı. 

Haliyle yalıtım yok denecek kadar az. Dedim şunu yalıtalım, uzun vadeli bizimle kalacak ne de olsa. 

Bagajın durumu gerçekten kötüydü.  



22 yıllık birikmişlik var burada sanıyorum. 



Koltukları ve içeride ne varsa söktüm. Tavan dahil. Direksiyon dahil. 




Arabayı ilk adlığımız gün en sevmediğim kısmı bu kapı döşemeleri olmuştu ve değişmeliydi. 


Olmazsa olmaz trim kırıklarımız. 


Ön sol kapıdan ses gelmiyordu, meğer hoparlör yokmuş içinde :) Ben de bekliyorum kablo falan kopmuştur diye nerdeee.






Kapı içlerinde geçmiş onarımlardan kalan bolca parça vardı. Bunlar haliyle ses yapıyor can sıkıyordu. 


Sökerken bir kare. 


Taban beni biraz hayal kırıklığına uğrattı. Beklediğimden daha fazla çürük bölge vardı. 





Zemin daha önce temizlenmediği için çok kirli durumdaydı. 



Sökülen iç trim parçalarımız. 

Pis ve temizlik bekleyen taban halımız. 

Bir adet ka direksiyonu :)

Dayanamadım sigorta kutusunu da söktüm. 

Tabi ki yılların yorgunu göstergeyi sökmeden olmazdı. Tabi bunu sökerken kendimi nakavt ediyordum az kaldı, çekiyorum çekiyorum gelmiyor. Ya allah bismillah dedim bi abandım bum kendime yumruk attım. 5-6 dk kendime gelemedim resmen. Elim ağırmış biraz.


Temiz halimiz. Yüzü gözü açıldı zavallının.

Öyle abanmışım ki flex'i de koparmışım. Buray lehim ile müdahele ettim. 

Ka larda zeminden aydınlatma yok, modifiye ürünler var indiglo olarak . 

Ben orj seviyorum. Işığını değiştirdim sadece. Ama bu çok aydınlık oldu buna daha sonra 3 adet direnç bağladım ve ışık şiddetini düşürdüm.




Göstergeye yeşil rengi veren bu parça. 

Gösterge camını da sökmüşken güzel ce temizledim. 


Son hali budur, ilk haline göre çağ atladı resmen. 

Direnç öncesi ışık şiddeti.









Ayak aydınlatmalarımızı da o arada lehimledim. 


Ve işte o an, zengin olduğumuz :) Arabanın içinden 10 bin TL çıktı. Kim bilir ne zaman düştü.

2. el kitapların içindeki notlar gibi keyif veren bir hadise gerçekten. Ha bir de yüzük çıktı içinden sorduk sahibine ama bilgim yok dedi. 

Ayak aydınlatması ön izleme. 

Zemini kazıdım komple. 




Çakmaklık ve küllük kısmını da aydınlatmazsak olmazdı. 

Ka  ışık paket KA olmalıydı :) 

Elimde önckei araçlardan kalma ışıklı çakmaklık vardı, bubu KA ya uydurdum. 









Ka nın karloifer rezistans kabloları lehimlenmiş. Normalde burada soket olur. Lehimler ve kablo bağlantılarını düzelttim. 










Gösterge çerçevemiz, klima panelimiz ve teyp çerçevemiz ayrı renklerde idi. 



Klima paneli tuşlarını sökmeden maskeleyerek boyadım. 









Aracın içini sökmeye devam, tabandaki kalıntıları pasları vs temizledim. 


zeminde kullanacak olduğum yalıtım malzemesi 9mm üstü folyo kaplı ve kendinden yapışkanlı.


Ön kısımdan kaplamaya başladım, çok zor bir işlem değil ama biraz tecrübe gerektiriyor. 


Sürücü tarafı ayak altı bitti.








taban neredeyse bitti. 


Arka koltuk altına kadar yalıtımı devam ettirdim. 

Garaj çektik biraz bekleyecek. 




























Tavan döşemesini söktüm, altında yalandan bir titreşim engelleyici var görüldüğü üzere.

3 parça halinde tavanın yalıtımını bitirdim. 








































Daha sonra çamurluk ve kapı içlerine yalıtım yaptım. Kapı içi ve çamurluk içleri çalışma alanı dar olduğu için çok zaman aldı. Eldeki malzemeye göre bazı yerleri 2 kat olacak şekilde uygulama yaptım.







Evet şu yıukarıda arabayı aldığım en sevmediğm kısım olan kapı karton tamirinie geldik sonunda. 

Kapı kartonunun üst kısmına birisi baskı uygulamış ve karton parçalanmış. 

Parçalanan bu kısma elde kalan sac parçadan bir destek yaptım. 

Parçayı oradaki kavisi bozmayacak şekilde büktüm. 


Tavan lambamız eksi tip aydınlatmalıydı haliyle, bunu led olarak değiştirdim. 



Tavan döşemesi araç içinde sigara içildiği için kötü durumdaydı, bunu da yıkadım. 

Çok ciddi kir çıktı son hali tertemiz oldu meğer döşeme desenliymiş :)





Evet bir kir pis daha, aracı aldığımızda arka koltuklarda kılıf vardı onları sökünce karşımıza çıkan manzara bu oldu. 


Koltukları diğer aracın bagaja attım doğru petrol ofisine, köpük + basınçlı su ile yıkadım. 

Yıkarken basınçlı su ve yılların verdiği yorgunluk ile kumaşların bazı yerleri kendini bıraktı.




Şurada potluklar görünebiliyor, bu şekilde olması içime sinmedi. 




Bütün kumaşları söktüm ve süngerleri kurumaya bıraktım. Süngerlerin kuruması havaların da serin olması sebebiyle 10 gün kadar sürdü.  Sevindirici kısım süngerlerin durumları oldukça iyi. 















Aracın üzerinde kumaşları kurumaya bıraktım, ama sonra bunları bir de çamaşır makinasına atıp yıkadım. 

Makinadan çıktıktan sonra desenleri daha belli olmaya başladı. 

O arada koltuk ayaklarını temizleyip her derde deva mat siyah boya ile boyadım.  




Ve evet bayan Köroğlu nun en çok sevdiği detay, pembiş anahtarımız. 


Aracı aldığımızda üzerinde ama çalışmıyordu. Park sensörleri arızalıdır diyerek sensör almak istedim, ama yedek sensör kit fiyatına gelince doğrudan basit bir sensör kiti satın aldım. 
Bu cihaza yeni sensörleri taktım ama çalışmadı, madem öyle dedim aldığım kiti monte edeyim. 
Tavan'ın da yerinde olmamasından faydalanarak cihazın göstergesini dikiz aynasının üzerine gelecek şekilde montaj yaptım. 





KA ile geçirdiğim zaman diliminde beni en çok uğraştıran ve strese sokan parça. 

Kapı kilit motorumuz, KA  o kadar basit bir alet olmasına rağmen bu kapı kilidi buna inat 500 parçadan oluşuyor yapboz gibi. 

Neyse efendim sadede gelirsek bu alet çalışmıyordu. Araçta da merkezi kilit modülü varmış, olanı da kullanmak lazım, söktük dağıttık. 

gresledik temizledik monte ettik. Ama şu çark'ın ayarını yapmak için sanırım 20+ defa söktüm taktım, olsun du merkezi kilit önemliydi.











KA nın collection olanlarında içeriden bagaj açma var, ama bizim ka mız bu model değil. Normal 1.3 city olarak geçen model. 

Hal böyle olunca bagajı açmak için aracı stop etmek, anahtarla açmak gerekiyordu.

Bunun içeriden açılması için 2 parçaya ve biraz da kabloya ihtiyacımız var.

Düğme olarak ben lada vega düğmesi kullandım. Orj düğmesi de isteğe bağlı alınabilir elbette. 


Bir tane de 2 kablolu merkezi kilit motoru satın aldım. 






Bagaj kilidimizi söktük temizledik, kilidin içinde zaten kilidi çekmek için bir ek yuva var. 

O yuvaya bir tel yapıp dışarı alıyoruz. 


Merkezi kilit motoruyla gelen tel çok kalın olduğu için bunu kullanmadım. 



ev elektrik tesisatlarında kullanılan nya kablo dan kullandım.  



Sonra ayar yapa yapa bagaj içine monte ettim. 




Bu işlemi gece yaptığım için matkap çalıştıramadım, bu yüzden sert bakır kablo ile güzelce sabitledim. 

Bagaj kapağının içinde kaldığı için görselliğe önem vermedim. 


Araçta sürekli 12v lazım olan modüller var. Merkezi kilit ve bagaj düğmesi. 

Bu yüzden sıra klemens kullandım. Bunların araç için olan soketleri var ama en ulaşılabilir bu olduğu için bunu kullandım. 
































































            








































Submarin aydınlatmayı sevmişimdir her zaman, 

Araç kapı kollarının içine bu ledleri bağladım.  Tabi hesaba katmadığım bir durum oldu kapı pandizotlarını takınca bu ledler altta kaldı o kısmı daha sonra ayarlayacağım. 









Bagaj kilit karşılığını da güzelce temizledim.



Aracın altında oldukça paslı bölgeler olduğunu gördüm. Araştırınca hamerite denenen ve koruyuculuğu uzun süre koruyan bir ürün olduğunu gördüm. Fırça ile sürülebilir olması da işimi kolaylaştırdı.  






Aynı şekilde bagaj zeminini de boyadım. 








Taban halısını da olabildiği kadar temizledim. 


Çakmaklık aydınlatması şu şekilde oldu. 


Burada kameradan dolayı çok farklı görünüyor renk, gerçekte daha iyi. 
Stoplarımızı iç dış yıkadım lambalarını sildim ve yerine taktım. 
 


Ve en güzel detaylardan birisi bence plakalar oldu. Eski plakalar çok kötü durumdaydı.



Dayanamadım hemen taktım, 

Kapı döşeme kumaşı gelmiş kenarda bekliyordu. Artık sıra iç döşemeye gelmişti. 
Eskileri atmadım kalıp almak için. 




Bitmiş hali gerçekten güzel oldu çok içime sindi. 





Sol kapı döşememiz, koyduğum metal parça az da olsa kot oluşturdu. 







Eski ve yeni farkı, fark muazzam.




Ayak aydınlatması 1.5w led olunca oldukça güçlü yanıyor. Bu da araç kapısı açıkken yeri aydınlatmasını sağlıyor, bence hoş bir detay. 

Koltuk döşemelerini yukarıda sökmüştüm, süngerler kurudu bende bunları yeniden yapıştırdım. 

koltuk ortasındaki oluklar eski haline geldi. Kenarlarda potluk kalmadı. 








Arabayı toplayınca fark ettim ki arkadan inanılmaz yol ve teker sesi alıyor. Yalıtım malzemesi buraya yetmemişti. Burada daha kalın bir malzeme kullandım. 20 mm kendinden yapışkanlı keçe. 

Önce çamurluk kenarlarının kesimi için kalıp aldım kartondan. 





Zemin alçaklı yüksekli bir yapıya sahip. Bu yüzden düz bir satıh elde etmek için araları yalıtım malzemesi ile doldurdum. 




20 mm lik keçemiz bu, güzelce kesip yerine yerleştirdim. 








Daha sonra zeminde kullanmak üzere aldığım para kauçuk denen malzmeyi de uygun ölçüde kestim.





Özellikle geniş bıraktım su vs dökülürse içeride kalsın. 




Şuraya bagajın önceki halini bırakayım. 


Farlarımıza sıra geldi artık, bunları da araca takmak gerek. 

Zımpara + kloroform ile bunları temizledim.







Eski far ile yeni far farkı. Yeniler sinyalsiz daha güzel olacak.






KA larda hararet göstergesi yok, internette bolca satılan 12v şu aleti aldım. Su taşırma kabına NTC si

ni bağlamak için delik açtım. NTC yi vidalı tip aldım. 





Ürün ile gelen ntc vidasız  sonradan satın alınan vidalı. 






Ürünü araca bağladığımda yanlış akım yüzünden bozuldu. Bozulan ürünün ekranını söktüm, yeniden satın aldığım ürüne bu ekranı paralel olarak bağladım. 11 tane lehim yaptım her ekran için.  












Göstergeyi, aracın saatini iptal ederek saat camı ve çerçevesini kullanarak taktım. Görüntü iyi oldu. 

Alette röle çıkışı olduğu için 102 derece de ışık yanacak 97 ye indiğinde sönecek şekilde programladım ve led bağladım. 


























Son olarak merkezi kilit kumanda kabını da pembe boyadım vernikledim aracı sahibine teslim ettim :) 





Yorumlar

  1. Araba restore oldu. 10 yaş gençleşti. 😊

    YanıtlaSil
  2. Efsane olmuş elinize sağlık

    YanıtlaSil
  3. Bagaj açma motor bağlantısı nasıl yapıldı? Röle var mı? Devre çizimini gösterebilir misiniz? Benim 99 KA da uzaktan kapı açma rölesi ve bagaj içinde bir uç var. Nasıl yapılabilir acaba? Kolay gelsin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba yeni gördüm mesajınızı. Röle yok sistemde ön kısımdan arkaya 12v hat çekiliyor sadece.

      Sil
  4. Bagaj açma motor bağlantısı nasıl yapıldı? Röle var mı? Devre çizimini gösterebilir misiniz? Benim 99 KA da uzaktan kapı açma rölesi ve bagaj içinde bir uç var. Nasıl yapılabilir acaba? Kolay gelsin.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

SLK R170 -AMG

MEGAN II RS

PEUGEOT 107 MMT